...

Kadın Çalışmaları Uyg. ve Arş. Merkezi

Hacıbektaş’da “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” Eğitimi Düzenlendi.
07/01/2016

  Nevşehir Valiliği İl Kadın Hakları Koordinasyon Kurulu kararları doğrultusunda,  Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü  Yrd. Doç. Dr. Leyla Kahraman ve Avukat Sema Yurtbilir Yavuz tarafından Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”, “ Kadına Yönelik Şiddet ve Erken evlilikler” ile ilgili ilçedeki; muhtarlar, imamlar, nüfus müdürü ve evlendirme memurlarına eğitim verildi.
  Hacıbektaş ilçesi Anadolu Lisesi Konferans Salonunda gerçekleşen Eğitime Nevşehir Vali Yardımcısı Vural Demirtaş, Eşi Zuhal Demirtaş, Kozaklı Kaymakamı Kemal Duru, Nevşehir İl Jandarma Komutanlığı Çocuk ve Kadın Suçları İşlem Astsubayı J.Asb.Üçvş. İlkay İlısu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü  Yrd.Doç.Dr. Leyla Kahraman, Avukat Sema Yurtbilir Yavuz, Nevşehir Valiliği Eşitlik Birimi Temsilcisi Zeynep Taygurt, Kapadokya Muşkara Haber Gazetesi Muhabiri Selma İven, muhtarlar, imamlar, nüfus müdürü  ile evlendirme memurları katıldı.
  Programda NÜKÇAM Müdür Yrd.Doç.Dr. Leyla Kahraman Toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında şu bilgileri verdi.
“Bugün burada bulunmamızın amacı tüm dünyayı kasıp kavuran yakıcı bir soruna dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve çözüm üretmek için katkı sağlamaktır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği; kadınların erkeklere göre ikinci planda görülmesine, ayrımcılığa maruz kalmalarına ve en önemlisi de şiddete uğramalarına neden olmaktadır. Bununla birlikte 2013 verilerine göre dünya genelinde yaklaşık olarak 14 milyon kız çocuğu, 18 yaşın altında zorla evlendirilmektedir.
  Kadınlar ve erkekler dünyaya aynı gelmesine rağmen aynı biçimde yaşamamaktadırlar. Buna neden olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Toplumsal cinsiyet; kadın ve erkeklerin doğuştan değil sosyal ortamlarında, kültürün içinde öğrendikleri kadın ve erkek olmaya dair özellikleridir. Kadın ve erkek olmak aileden başlayarak toplum içinde öğrenilir. Ailede, okulda, sokakta, iş yaşamında, medyada, vb. kurumlarda öğrenilir. Kadınlık ve erkeklik kalıpları bizi basitçe birbirimizden farklılaştırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal kaynaklara erişimimizi de büyük ölçüde etkiler. Günümüzde tüm insan hakları, demokrasi, eşitlik ve adalet söylemlerine karşın ortaya çıkan tablo; kadınlara karşı bir toplumsal cinsiyet ayrımcılığının varlığı ve kadının “özel alan” ile sınırlandırılmış yaşamıdır!...” dedi.

AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR 6284 SAYILI KANUN

Av. Sema Yurtbilir Yavuz ise Aile içi şiddet, erken evlilikler ve mevzuat konusunda şu bilgilendirmede bulundu.
 “Şiddet:  Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışlardır. 

Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi içinde bulunan kişiler veya bu duruma şahit olan kişiler, kolluk kuvvetlerine, savcılıklara, mülki amire, aile mahkemesine, Alo 183 aile,çocuk,kadın sosyal hizmet danışma hattına,muhtarlıklara,kadın sorunlarıyla ilgili sivil toplum kuruluşlarına, baroların kadın hakları merkezlerine başvurabilirler.

Şiddet vakalarıyla ilgili aile mahkemesinden,kolluk kuvvetlerinden ve mülki amirden tedbir ve önlem almaları istenebilir.Şiddet uygulayan acilen şiddet mağdurundan uzaklaştırılır. Aile konutu şiddet mağduruna tahsis edilir. Barınma imkanı olmayan şiddet mağduruna barınma imkanı sağlanır. Danışmanlık hizmeti verilir. Geçici maddi yardım ve kreş yardımı yapılır.

Şiddet eylemleri Türk Ceza Kanunu’na göre aynı zamanda suç oluşturur. Çocuk yaşta yapılan evlilikler de çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturan cinsel şiddettir. On beş yaş altındaki çocukların cinsel istismarı çok daha ağır yaptırıma bağlanmıştır. Çocuğun nitelikli cinsel istismarında on altı yıldan başlayan hapis cezasıyla yargılanma söz konusudur. On beş-on sekiz yaş arası çocukların cinsel istismarı ise daha düşük hapis cezası ile yargılanmayı beraberinde getiren, takibi şikayete bağlı olan “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçunu oluşturur. Türk Medeni Kanunu’na göre erkek veya kadın 17 yaşın tamamlanmasıyla evlenebilirler. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre on sekiz yaşın altındaki her birey çocuktur.